NÜBÜVVET ve VİLÂYET
- Dr.Münir DERMAN
- 31 Ara 2016
- 1 dakikada okunur

"Bu gelişimde Ankara’da kendi varlıklarını lâikiyle bilmemişler gördüm.
Suâl soruyor da.
Belki anlayamayacaksınız bazı yerlerini çünkü onun suâline...
İrşad makamına daha ayak basmamış, kendilerine meşâyih süsü vererek etrafına mürid toplamış, irşâd davasında bulunurlar.
Müridleri vardır.
Bir diğerine: “Sultanım! veya Efendi Hazretleri!” hitâbıyla kendilerini dünya halkına Velî tanıtırlar.
“Biz Mârifet Ehliyiz!” derler…
Bir diğerine: “Sultanım! veya Efendi Hazretleri!” hitâbıyla kendilerini dünya halkına Velî tanıtırlar.
“Biz Mârifet Ehliyiz!” derler.
Evliyâ sözlerini - Tasavvufî Cümleleri satan tellallara rastladık. Mârifet ilimdir.
Bu ilimle Rabb’ıyla arasındaki perdeyi kaldırmaya yarar.
Mârifet sahibi her şeyin sıfatını görür.
Hakikatini göremez.
Sıfatların tevhidi, mârifettir.
Bu tevhidi bilmekle Velî olmuş olmazsın.
Hakikati göremezsin.
Eğer eşyanın zâhirini gören Velî olsaydı, hiç kimse azaba müstahak olmazdı.
Mârifet sahibi bile hayır sahibi değildir…
Herifi uçuyor görürsün ilâ nihaye... "
Комментарии