HAKİKİ MÜMİN
- Prof.Dr.Münir DERMAN
- 28 Ara 2016
- 1 dakikada okunur

Camiye girip güzel alnını kalbiyle birlikte secdeye koyan insan hakiki mü’mindir. Nüfus kağıdından mü’min vardır, isimden mü’min vardır bir de mübarek …. Kur’an onu, o güzel alnı tefsir ediyor:
Vucûhun yevme izin nâzıretun İlâ rabbihâ nâzıreh
Alnı temiz olanlar Allah’ın cemalini görecekler, kavuşacaklar O’na.
İnsan Allah’a ahirette kavuşmaz, dünyada da kavuşur.
Her yerde hazır ve nazır olan, Hablil Verid’den, şuradaki damardan size daha yakın olan Allah’a her zaman insan kavuşur. Fakat insan nefsaniyetine uyarsa git gide uzaklaşır.
Onun için Cenab-ı Allah, Kur’an’da ve Hadis-i Resul’de, Hadis-i Kudsilerde Arş diye bir kelime vardır, arş. Arş-ı Ala. Arş-ı Ala’yı Cenab-ı Allah, kullarını serbest bıraktığı için bu kelimeyi kullanmıştır.
Arşa hakiki mü’min, bir sivrisineğin kanadından daha yakındır. Fakat hakiki kalble, bu anlını secdeye koymayanlar ve ondan zevk almayanlar için Arş-ı Âlâ güneşten daha uzaktır.
Uzaklaşırsa insan küfre girer.
Çünkü her yerde hazır ve nazır olan Cenâb-ı Lem Yezel’e mekan verilir.
Yanaştıkça insan hakiki imana girer.
Onun için Sallallahu Aleyhi Vesellem efendimiz mi’racda : “Kâbı kavseyn : bir ok kadar yanaştılar!” diyor.
O meseleyi mânevî edeb içinde mütalâa etmek için söylenmiş bir sözdür.
Bu iş 4000 senelik mesafededir.
4000 sene ışık senesi.
Işık aynen elektrik süratındadır.
Bir saniyede 300.000 kilometre kat’ eder.
Yani bir saniye de dünyamızı yedi buçuk defa dolaşır.
Hem elektrik hem de ziyâ.
4000 senede geliyor bize. Güneşin ziyâsı.
Fakat güneşe baktığınız zaman güneşin gözbebeğinizin içinde, doğar doğmaz sıcaklığını elinde hissedersiniz.
Onun için Secde-yi Rahmândan zevk alıp hakiki mü’min sınıfına girmiş insan, güneşi kendi içinde, Allah’ı kendi içinde duyar.
Yok bunu yapmayan insan otuz kat pencerenin içinden uzaktan güneşin hararetini ve ziyâsını hisseder gibidir.
Comentarii